15 Kasım 2013 Cuma

BAKIRCI ALİ ÇAVUŞ'TAN BARAK OBAMA'YA

Anadolu insanında öyle bir enerji ve öylesine bir güç var ki bunu başka bir toplulukta görmeniz asla mümkün değildir. Sakinliği ve sıcaklığı, tevazu ve misafirperverliği, hareketliliği, çalışkanlığı ve cesareti, insanımızın ortak özelliğidir. Yiğittir, mert ve cesurdur. Ve sanki başı göğe değer gibi dik ve mağrurdur. Ancak bir o kadar da alçak gönüllü, cefakar ve fedakardır.
İşte bu çerçeveden baktığımızda Anadolu insanının pek çok özellikleri ile birlikte Karadeniz'in tipik, farklı kimyasını da şahsında toplayan Bakırcı Ali Çavuş, benim Karadeniz bölgesinde, Trabzon'da tanıdığım hiç mayası bozulmamış, yiğit, mert, çalışkan, mücadeleci, vatansever bir Osmanlı torunudur.
Artık nesli tükenmekte olan bakırcılık sanatında ömrünü nerede ise tüketmiş, çalışkan ve mesleğinin aşığı olan Bakırcı Ali Çavuş mücadeleden asla vazgeçmeyen kişiliği ile gözünü hep ötelere dikmiş, daima ileriye bakmış, meslekte ve sanatta azla yetinmemiş, sürekli iyinin, daha iyinin ve daha güzelin peşinde olmuştur.
Dünyanın bir süper gücü vardır son yüzyılda dünyanın kaderini elinde tutan. Bu devlet Amerika'dır. Amerika'nın son devlet başkanı ise Barak Obama'dır. Barak Obama başkan seçilir seçilmez "dünya barışı"na dair mesajlar vermeye başlar. Her ne kadar Amerikalının ayak bastığı coğrafyadan kan ve gözyaşı eksik olmuyorsa da bir barış türküsüdür söylenmektedir dünya gündeminde. Dünyanın değişik güçleri ve Barak Obama barışla ilgili nutuklar atar da Bakırcı Ali Çavuş durur mu? Bakırcı Ali Çavuş'un da söyleyecek bir çift sözü vardır dünyanın en güçlü insanı Barak Obama'ya ve dünyaya. Alır eline tarihin en anlamlı madenlerinden birisi olan bakırı, başlar dövmeye. Döve döve bakırı öyle bir hale getirir ki -ne demeliyim, nasıl ifade etmeliyim bilemedim....- "görmek lazım". Evet görmek lazım. Bakırcı Ali Çavuş milleti adına, çalışkan ve adeta başı göğe değen bir yayla insanı olarak dünyanın en büyük çay demliğini bakırı döve döve, biçimlendirerek yapar ve gür sesi ile haykırır Amerika Devlet Başkanı, dünyanın en güçlü kişisi Barak Obama'ya. Adeta meydan okurcasına kükrer: "Sayın Barak Obama! Sen dünyaya barış getireceğim diyorsun, ve barış mesajları verip duruyorsun. Amerika'da barışın çubuğunu tüttüren kızılderilileri yok ettiniz, artık barış çubuğu tüttürecek kızılderililer yok. Ama biz Anadolu insanı olarak barışın sohbetini ve muhabbetini, yemyeşil çay bahçelerimizden topladığımız buram buram kokan çay yapraklarımızla, sımsıcak demlediğimiz çaylarımızı içerken yaparız. Madem ki büyük devletin büyük lideriyim diyorsun, işte sana dünyanın en büyük demliği, barış adına bir mesaj olarak bu demliği Beyaz Saray'ın bahçesine koy ve de ki; benim tüm dünyaya, barış adına içirecek bir yudum çayım da var, işte dünyanın en büyük demliği:
"DÜNYA BARIŞ DEMLİĞİ"
Bu mağrur ve gür ses Trabzonlu Bakırcı Ali Çavuş'un sesidir. Ben kendi adıma böyle sanatkar, çalışkan, cesur ve yiğit bir insanı tanıdığım için çok mutluyum. Selam Bakırcı Ali Çavuş'a, selam Anadolumun yiğit, fedakar ve asil insanlarına. İyi ki varsınız. Bu millet, sizlerle, kanınızla canınızla, terinizle, emeğinizle ve tertemiz neslinizle var olmaya devam edecek ve ölümsüzleşecektir. Sizlerle aynı coğrafyaya ve aynı millete ve aynı inanca sahip olmak şerefi bana yeter.
Halil İbrahim GÜNCAN
Trabzon 2.Noteri

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder