Seyyid Ali Sultan, Kızıl
Deli Sultan olarak da bilinir. Yıldırım Bayezid döneminde Horasan'dan Anadolu'ya
geçerek Rumeli'nin fethine
katıldı. Edirne, Dimetoka (bugün
Dhidhimóteihon) ve yöresinin alınmasında yararlıklar gösterdi. Dimetoka'da bulunan tekkesi Bektaşiliğin en önemli tekkelerinden biridir.
Kahramanlık ve efsanelerle dolu yaşamına ilişkin öyküler Vilayetname-i Seyyid Ali Sultan adlı yapıtta toplanmıştır. Bu kitapta
anlatılanlara göre Seyyid Rüstem Gazi adındaki bir alperenle birlikte Rumeli'yi fetheden Seyyid Ali
Sultan, Müslümanlaştırma ya da haraca bağlama yoluyla bütün
yöre halkına boyun eğdirir. Dimetoka'yı aldıktan sonra bir zaviye açarak buraya
yerleşir. Bütün bu savaşçı veliler gibi tahta kılıçla savaşır, üstesinden
gelemediği güçlükleri kerametler yoluyla ortadan kaldırır. Rivayete göre
Dimetoka kuşatmasından kenti bir türlü ele geçiremeyince, kerametiyle kalenin
üzerine yağmur gibi ateş yağdırır ve çaresiz kalan kale sakinleri teslim olmak
zorunda kalır. Doğumu 710 ve
ölümü 805(1310-1402)’dir diye kaydı vardır. Yatırı
DİMETOKA’da kendi adıyla anılan KIZILDELİ IRMAĞI kıyısındadır “Miladi 1397 yılında Dimetoka’da
dergah yaptırmış, canlar uyandırmıştır. Orada Hakk’a
yürümüş ve bu dergahta sırlanmıştır. Dergah, Kızıldeli Irmağı kenarında güzel
bir tepe üzerinde kurulmuştur. Bu ırmağın adından dolayı Kızıldeli lakabıyla
anılmaktadır. Balım Sultan’ın babası Mürsel Baba da Dimetoka’ya bu dostunun
yanına gitmiş, orada kendi adına bir zaviye kurmuş ve burada post-nişin
olmuştur. Seyyid Ali Sultan’ın isteği üzerine evlenmiş, bu evlilikten Balım
Sultan (Hacı Bektaş Veli’den sonraki en değerli pirlerindendir Bektaşiliğin
kurallarını derleyen kişidir) doğmuştur. Ahmet Hamdi Zeza Paşa’nın Arapça
kitabında (s. 50) da adı “Hızır Lale Seyyid Ali Sultan” olarak yazılı olup
resmin altında Seyyid Hüseyin Ata oğlu Seyyid Ali Sultan’dır. Hızır Lale diye
lakablandırılmıştır. Hacı
Bektaş Veli vefat edince Seyyid Ali Sultan Pir Evi’nde post-nişin (postta
oturan, tekkenin şeyhi olan kimse) olmuş, Rumeli fütuhatına katılmak için
padişah kuvvetlerine katılmış, yerine Habib Emirci’yi bırakmış akınlara
girmişti. Sonraları Timur ortalığı karıştırınca Pir Evi’ni kapatmıştı. Seyyid
Ali Sultan Dimetoka’da Kızıldeli ırmağı kenarındaki dergahında Hakk’a yürümüş,
yerine Yağ Bali Baba geçmiştir. Onun vefatıyla da Balım Sultan post-nişin
olmuştur. Bir söylentiye göre, düşünde Hz. Muhammed’den buyruk alarak Hacı
Bektaş Veli’ye gelen 40 kahramandan birisidir. Hacı Bektaş Veli de Orhan
Gazi’ye yollamış ve Rumeli fethinde bunlar çok yararlık göstermişlerdir. Bu 40
kahramandan Seyyid Ali Sultan komutan; Emir Sultan bayraktar, Seyyid Rüstem
Gazi kadıasker ve Abdüsamed imamlık ederler. Bunlar Orhan Gâzi tarafından saygı
ile karşılanmışlardır. Rumeli’nin fethinde çok büyük katkıları olmuş, oralarda
açılan dergâhlarla insanların gönüllerini fethetmişlerdir. Rumeli’nin fethinde
ve Türkleştirilmesinde öncülük etmiş Gazi Derviştir ,Seyyid Ali Sultan
ERENLERDENDİR dost meçlisinde. İsmail Bıçakçı masalsı bir hikayeyle anlatır
kitabında Seyyid Ali Sultan’ın ermişliğini: Rumeli fethine çıkılacağı zaman
Şehzade Süleyman Paşa yiğitlerini toplamıştır.Orduya katılmak isteyen Seyyid
Ali Sultan’a çok genç olduğu söylenerek ordudan dışlanmıştır.Sefere çıkan
ordunun peşini bir türlü bırakmayan Seyyid Ali Sultan Çanakkale boğazına kadar
orduyla beraber gelmiş tam Rumeli’ye geçecekleri noktada mola vermişlerdir,gece
olunca ordunun yakınlarında herkesle beraber uykuya dalan Seyyid Ali Sultan
sabah uyanınca ordunun kayıklara binmiş ve denize açılmış olduğunu görür. Onu
orada bırakan arkadaşları birazda muziplik olsun diye gülerek eğlenmektedirler,
Arkalarından denize doğru koşmaya başlayan Seyyid Ali Sultan sanki karada koşar
gibi denizin üzerinde batmadan koşarak kayıklara yetişmiştir. İşte Rumeli’nin
tarihinde çok büyük yeri olan bu kişi, Rumeli erenlerinden(KIZILDELİ) SEYYİD
ALİ SULTAN’dır. Tekkesi Dimetoka’nın Ruşenler köyüne 4 ila 5 km mesafededir.
Buraları aynı zamanda ilk Türk yerleşim bölgesidir. Tekkesi, türbesi
,misafirhanesi, salhanesi, üç aşhanesi, üç çeşmelik bir abdesthanesi, mescidi
ve mezarlığıyla görülmesi gereken ayakta kalmış ve hizmet vermeye devam eden
örnek bir Osmanlı tekkesidir. Hıdrellez sonrası Batı Trakya ve Dünya’nın
çeşitli ülkelerinden gelen misafirler 600 yıllık bir geleneğe katılmak için
Seçek yaylası’nda toplanarak, burada üç gün süren şenliklere katılır. Düzenlenen
şenliklerde, pehlivanlar güreş tutar, kurbanlar kesilir, yenilir, kutlamalar yapılır. Batı Trakya’nın en önemli kültürel
etkinliklerindendir. 600 yıldır ayakta kalmayı başaran bu tekke 1997’de kurulan
SEÇEK AZINLIK EĞİTİM VE KÜLTÜR DERNEĞİ’nin başarılı çalışmaları sayesinde,
bugün yıllar önceki değerini tekrar bulmuş ve Batı Trakya Türk kültürünü
Dünya’ya tanıtan en önemli kültürel etkinliklerden biri haline gelmiştir.
İşte bir hurda satışı sırasında elime
geçen aşağıda resimleri olan ibrik yukarıda kısaca hayatı anlatılan ALİ SULTAN
diğer adıyla KIZILDELİ SULTAN’a ait olduğu kuvvetle muhtemeldir. Çünkü
resimlerden de görüleceği üzere hem kulpunun sağ ve solunda hem de ön tarafında sağlı sollu olmak üzere dört adet damga vardır. Ve bu damgaların dördü de aynı olup “SULTAN ALİ” yazmaktadır. Dolayısı ile ibrik muhtemelen ortalama 600 yıllık bir ibriktir:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder